Dinleme işlevinde bir bozukluk baş gösterdiğinde, çok güçlü bir duyu merkezi olan işitme sisteminin çalışması aksayacaktır. Bu aksama, kişisel gelişiminiz ve esenliğiniz üzerinde önemli yansımalar meydana getirebilir. Ses mesajlarının kulaklar aracılığıyla alınıp işlemlenmesi sürecine etki eden Tomatis® Metodu, beyni etkin bir şekilde uyararak, dinleme güçlüklerinin en aza indirilmesine yardımcı olur. İnsan psikolojisi, anatomisi ve fizyolojisi arasındaki bağlardan yararlanan Tomatis® Metodu, sizi sinirbilimi ve bilişsel bilimin dünyasına götürecek.
Hiç parmaklarınızı şıklatarak birisinin dikkatini çekmeyi denediniz mi? Bunu yaptığınızda, dikkati üzerinize çekmek için şaşırtma etkisinden faydalanmış olursunuz. Beyin, önceden tahmin edemediği ve dolayısıyla beklemediği değişikliklere karşı gerçekten de son derece hassastır.
Dikkat, dışımızda gelişen bir olaya ya da bir düşünceye karşı seçici farkındalık oluşturup, bu farkındalığı devam ettirme yetisidir. Sinir sisteminin, dışarıdan gelen her tür bilgiyi almaya hazır olmasını sağlayan genel uyanıklık durumunun ifadesidir. Dikkat bozuklukları hem çocuklar hem de yetişkinlerde baş göstererek, odaklanma ve dikkati sürekli kılma becerilerinin ortadan kalkmasına yol açabilir. İlgiyi birden fazla uyarım kaynağı arasında bölüştürebilme yetisi de dikkatin özel bir şeklidir. Dikkat yetersizliği, pek çok bilişsel işlevi etkiler ve bilişsel anlamda ciddi sorunlar yaratabildiği gibi, çocukların okulda ve diğer öğrenme ortamlarında kayda değer güçlükler yaşamasına yol açabilir.
“Elektronik Geçitleme®” esasına dayanan Tomatis® uygulamasında, oluşturulan algısal ses zıtlıkları yoluyla beyin sürekli bir şaşırma etkisine maruz bırakılır ve böylece beynin uyanık kalıp dikkat kesilmesi sağlanır. Uygulamadaki amaç, meydana gelen değişikliklerin tespit edilmesini sağlayacak otomatik mekanizmaların geliştirilmesi ve bunun sonucunda seçici dikkatin güçlenmesi yolunda beyne yardımcı olmaktır.
Duyusal uyarımların %80’den fazlasına kulak kaynaklık eder. İster uykuda, ister uyanık olun, kulağınızdan beyninize kesintisiz bir uyarım akışı gerçekleşir. Gebeliğin dördüncü ayından itibaren, fetüste tam anlamıyla işlev görmeye başlayan ilk organ da yine kulaktır.
İnsan kulağının salyangoz adı verilen kısmı, “kortikal enerji” temininden sorumludur. Beyne ve bedene enerji temin etmek için kulaklardan kaynaklanan uyarıma gerek duyulur. Kişisel potansiyelimizi keşfetmek ve kendimizi gerçekleştirmek için sese ihtiyacımız var. Öte yandan, bir müzik, yüksek frekanslı armoniler açısından ne kadar zenginse, enerji anlamında etkinliği de o kadar yüksek olacaktır. Sesteki zengin yüksek frekans içeriği, “retiküler formasyon” adı verilen, beynin genel etkinlik düzeyine kumanda eden, çok geniş bir sinir ağını uyarır.
Tomatis® dinleme programlarında, işte bu nedenle ağırlıklı olarak Mozart’ın keman konçertolarından faydalanmaktayız.
Ani bir duygu etkisine maruz kaldığınızda sesinizin nasıl değişebildiğini daha önce fark ettiniz mi? Bu tip durumlarda, normal sesinize dönüş yapabilmek için birkaç saniyelik zamana ihtiyaç duyarsınız. Bunun nedeni, işitsel geri bildirim döngüsünün kesintiye uğramış olması, beyninizin bir anlığına kendi sesinizi doğru şekilde analiz etme becerisini yitirmesidir.
Tomatis® Metodunun temel ilkesi, akustik mesajların alınması ve analizine yönelik mekanizmalarda bir değişiklik yaratıldığında, aynı mesajların ağızla yeniden üretiminde de değişikliğin baş göstereceği gerçeğidir.
Bu işitme-konuşma döngüsünün doğru işleyebilmesi, herkeste çaba gerektirmeden var olan işitsel ayrım becerisine, fonolojik farkındalığa ve ritimlerin algılanabilmesine bağlıdır. İnsan işleyişinin doğal bir unsuru olan bu beceriler, çok daha ileri seviyelere varabilir ve tüm öğrenme süreçleri için gereklidir.
Tomatis® Metodu, işitsel geri bildirim döngüsü üzerinde büyük etkiler yaratır. Danışan, aktif seanslarda, “Elektronik Geçitleme®” ile üzerinde düzenleme yapılan kendi sesini dinler. Geçitleme işlemi, danışanın kendi ses şiddeti ve frekansına bağlı olarak gerçekleşecek ve yabancı dil öğreniminde büyük önem taşıyan yüksek frekansların ön plana çıkması sağlanacaktır. Öte yandan, beyni zorlayan bu etki, beynin bir uyum çabasına girmesini gerektirir. Sonuçta, danışan, kendi sesinin düzenleri ve ritmini daha iyi algılayabilir hale gelir.
Kulak, kendisine ulaşan sesleri almakla kalmaz; beden dengeniz, ritmik hareketleriniz ve beden koordinasyonunuzun da belirleyicisi olarak işlev görür. Yürürken, elinizle bir kulağınızı kapatmayı denediğinizde, ciddi bir denge kaybı yaşadığınızı görürsünüz.
Denge, iç kulağın, en küçük beden hareketlerinde bile beyne bilgi gönderen, vestibül adlı parçasına bağladır. Dolayısıyla, beden duruşunun kontrol altında tutulması ve dengenin korunmasında kulağa büyük iş düşer. Tomatis® Metodu, vestibül üzerinde yarattığı etkiyle, bedenin dik duruşunu kazanmasına olanak tanır. Dinleme seanslarının sürekli etkisi altında, sol ve sağ kulağa ait vestibül yapıları üzerinden beyne gönderilen mesajlar arasında tutarlılık sağlanır. Bunun sonucunda, motor becerilerdeki koordinasyon eksiklikleri kayda değer ölçüde azalacak, hareketler daha akıcı ve düzenli hale gelecektir.
Tomatis® Metodu, motor bozukluklar üzerinde bu mekanizma ile fayda sağlar. Vestibül, buna ek olarak, beyinle kurduğu karmaşık bağlantı ağı aracılığıyla, gerek müzik gerekse konuşmadaki ritimlerin algılanmasında da temel rol oynamaktadır.